Çıralı, Türkiyenin güney sahillerinde bulunan, dünyaca tanınan ve bilinen bir tatil beldesi haline gelmiştir. Çıralının güzel ve bozulmamış bir doğaya sahip olması, tertemiz ve berrak bir denizinin olması, sayısız özelliklerinden bazılarıdır. Bununla birlikte, her yıl mayıs ve eylül ayları arasında burayı ziyaret eden caretta caretta kaplumbağaları Çıralının Türkiye de ve Dünyada populer bir mekan olmasına yardımcı olmuşlardır.
Çıralı 3,5 km uzunlukta bir plaja sahip olup, genişliği yer yer 50 ile 100 metre arasında değişmektedir. Kumu ince tanelidir ve deniz girişinde yer yer çakıl ile karışıktır. Bir tarafı antik Olympos kentinin içinden akarak geçen dere ile sınırlanır, kuzeyinde ise dağlardan ve kayalardan akıp gelen bir dere yatağı vardır.
Çıralının diğer özelliklerinden bir diğeride Yanartaş (Chimera) adi verilen vadisidir. Burası köyün kuzeybatısındadır. Yunan Mitolojisinde yer almış Chimera efsanesi burada geçmiştir.
Chimerada devamlı olarak yanan doğal metangaz çukurları yer alır ve bu sebeple yerli ve yabancı turistler tarafından çok talep görmekte ve akın akın ziyaret edilmektedir.
Chimera efsanesinde Chimera adlı üç kafalı bir canavar anlatılır. Kahraman Bellerophon atı Pegasos ile bu canavarı öldürür. Himera ejderhası o zamanlar orada yaşamaktadır. Aslan gibi kükreyerek agızından alevler püskürtürmüş, Mitolojide kanatlı pegasus adlı atı tanrılar yardımı ile Bellerophon yakalamış. Atın üstündeki Bellerofon'u gören ejderha kaçmaya başlamış ancak başaramamış. Önüne deniz çıkmış ve Bellerofon ejderhayı denizin kıyısında yakalayarak öldürmüş. ama alev fışkırtan ağzı hala alev fişkırtmaya devam etmektedir.
İlkbahar ve Sonbahar aylarında Çıralı da meşhur Likya yolu yürüyücülerine rastlarsınız. Bu kişiler çoğunlukla avrupa ülkelerinden gelip Fethiyeden başlayan ve Hisarcandırda (Antalya yakını) sona eren bu 550 kilometrelik yolu yürüyerek gelirler ve Çıralı tercih edilen konaklama yerlerinden biri olduğu için burada gecelerler.